austos.blogspot.com
...AUSTOS...: Nisan 2014
http://austos.blogspot.com/2014_04_01_archive.html
12 Nisan 2014 Cumartesi. Afilli sözlerin ışıkları yanıyordu, evlerin pencereleri tütüyordu, bulutlar yükseliyordu yer altına, çekiyordu elmaları dallarından bir el, kopuyordu tufan gökgürültüsünde yürüyordu kuşlar, kanatları dökülüyordu damla damla, süzülüyordu ışıkları yanan evlerin pencereleri tüterken. Salladılar çıktı dışarı karga. Bu sene hiç kış olmadı, hava hep soğuk. Isındı, ısındı odalar. Mutlu gülümser parmak uçlarında bir kapı. Silversun pickups-ribbons and detours. Olsun, seviyorum Nisan ayını.
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: Temmuz 2013
http://austos.blogspot.com/2013_07_01_archive.html
20 Temmuz 2013 Cumartesi. Çünkü bazen doğru olması gerekenler, yanlışlar içinde yalnızlıktır. Http:/ www.youtube.com/watch? Bu, Yıldız Yaralanması! Televizyon Tarihi: ABD, İngiltere ve Türkiye Örneği. Romeo ve Juliet'ten bir hatıra.Verona. Http:/ sozluk.sourtimes.org/. Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı. Bu sayfaya ait olan yazı, görsellik ve türevleri münhasıran site sahibine aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz, yayınlanamaz, aksi halde gerekli tüm hukuki yaptırım hakları saklıdır.-.
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: Eylül 2014
http://austos.blogspot.com/2014_09_01_archive.html
20 Eylül 2014 Cumartesi. Bir adam elleri gitar çalmasın diye kırılıyor. O şarkısını tutmayan elleriyle değil dudaklarının kıvrımıyla fısıltıyla söylüyor. Dipçikle eziyorlar sesini. Büyüklere masallar anlatıyor, küçüklere gitar çalıyordu oysa. Ses örtüldükçe, kocaman oluyordu. Bir kadın, bir şarap kadehine üflüyor. Adım adım yol alıyor, sonra birden hızlanıp dansını tamamlıyor. Sonsuz bir ay ışığının altında, kimseler görmeden - görmesin- yürüyor. Eylül'e bir kuş kanadı. İnsan bir muz belki,. Bu sayfaya a...
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: Aralık 2014
http://austos.blogspot.com/2014_12_01_archive.html
7 Aralık 2014 Pazar. Sahne 1. ( tek sahne ). Bir adam iki çocuğu ile bir kaldırama oturmaktadır. Şehir metropoldür. Kalabalıktır. Aralık ayıdiır. Soğuktur. Yağmur gerçekten insafsızca yağmaktadır. Büyük çocuk sekiz, küçük çocuk dört yaşındadır. Adam 35 yaşındadır. Görüntüleri çocuklar daha küçük adam daha büyük görünmektedir. Küçük çocuk; baba, üşüyorum. Büyük çocuk; donuk babasının sessizliğinden dökülen konuşmayı anlamıştır. Babasının sesi olarak konuşmaya baslar;. İnşaattan düştüğünde ve kırık kolunla...
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: Islık
http://austos.blogspot.com/2014/03/islik.html
21 Mart 2014 Cuma. Bittiği gibi başladı her şey, iki su şişesi bir de mızıka vardı atının eğerine bağlı. Şişenin biri dolu, diğeri boştu. Ve müziği işittiğinde bir o, bir diğeri doldu ve boşaldı. Yapraklar baharın notasını dökmüştü. Biri, kırmadan yürüdü üzerine. Güzel bir güneş tüm özgürlükleri ısıtacaktı. Tüm notalar onu çaldığında, mızıkayla, trompetle, yahut ıslıkla. Yani tüm üflemeli çalgılarda,. Ve tabi nefesinde,. Yani dilin de dudaklarına temas ettiğinde,. Aşk gibi hayat,. Bu, Yıldız Yaralanması!
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: kurgu
http://austos.blogspot.com/2014/03/kurgu.html
7 Mart 2014 Cuma. Bir diyardı çalıların kapladığı vadiler,. Tepeler sardığında etrafını, teslim olmak istedi. Ödedi ne pahasına bir bir bedellerini. Hareketti aldığı yola sebep,. Bayındır mevsimler döndü yüzünü,. Cevheri muğlak ve yeteneği yok idi yaşamak üzerine, bildi. Sinmiş ise adındır, kulaklarımda çınlayan bu toprak. Ne bahar açar çiçeklerini kuru dal,. Ne de son dökülen yaprak. Sancıların kramplarla yokladığında kof vücudunu,. Odanda sıcaktın, sıcak tutuyordu yalanların ve kağıtların. Bilinsin hüz...
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: hiç...
http://austos.blogspot.com/2014/03/hic.html
7 Mart 2014 Cuma. Temiz havaya ihtiyacı vardı. Kapıyı açtı. Perdeye bir kedi gibi dolandı. Vazgeçmesi uzun sürmedi. Kapıyı kapattı. Kendini koltuğa bıraktı. Ağır geliyordu omuzları, çöktü. Gözleri karardı. "Uyku gibi" diye mırıldandı. Oda da sesi boş bir bardağa vuran çatal gibi yankılandı. Oda o kadar boştu ki bir tıkırdı bile yalnızlığına ortak olacak kadar vakti bulabilirdi. Ne kadar vakit geçmişti bilmiyordu. Bulunduğu evi tanımıyordu. Eşyalar yabancıydı. Masada ki tuzluğa baktı. Sevm...Gözleri acıyo...
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: Mart 2014
http://austos.blogspot.com/2014_03_01_archive.html
21 Mart 2014 Cuma. Bittiği gibi başladı her şey, iki su şişesi bir de mızıka vardı atının eğerine bağlı. Şişenin biri dolu, diğeri boştu. Ve müziği işittiğinde bir o, bir diğeri doldu ve boşaldı. Yapraklar baharın notasını dökmüştü. Biri, kırmadan yürüdü üzerine. Güzel bir güneş tüm özgürlükleri ısıtacaktı. Tüm notalar onu çaldığında, mızıkayla, trompetle, yahut ıslıkla. Yani tüm üflemeli çalgılarda,. Ve tabi nefesinde,. Yani dilin de dudaklarına temas ettiğinde,. Aşk gibi hayat,. 7 Mart 2014 Cuma. Gözle...
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: Sürgün
http://austos.blogspot.com/2014/07/surgun.html
18 Temmuz 2014 Cuma. Bir düş sürgününde başladı her şey. Bir sürgün düşlerken buldu insan kendini, düşüne esir düşen". Sabahları bir serin olur burası. Bilirim bisiklete binip her şey yerinde mı diye bakmaya giderdim mutlaka ilk iş. Fakat bu sabah böyle olmadı. Önce kalkıp perdeyi kapattım, ilk gün ışığını severim oysa. Sonra köşede buğday başağı gibi duran aynayı düzelttim. Bilmiyorum belki de kendime bir bakmak geldi aklıma. Düşerse de düşer dedim yürüdüm hızlı adımlarla bahçede buldum kendimi biranda.
austos.blogspot.com
...AUSTOS...: Ocak 2014
http://austos.blogspot.com/2014_01_01_archive.html
17 Ocak 2014 Cuma. Sol elimin yeteneksizliği, ama öğreniyorum. Keskin bir kılıç gibi kestiğinde gözlerin ayağımı. Bir derin nefes alabildiğim karanlığın o soyut anından. Oturduğum taş kanadı,. Süzüldü ay ışığına vardı,. Küçük bir kara balık vardı bir zamanlar. Herkesi sevebilirdi ona bakarsan yüreğin. Naparsın büyüktü dünya da. Küçülür mü her şey karardığında hava. Gölgeler de mi dahil buna! Misal moskovada kar yağardı. Sen televizyon da toprak için savaşan köstebekleri izlerdin. Bir halı tam ortasında.